FUAR HAKKINDA
ANTALYA ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
ANTALYA ÇAĞDAŞ SANAT FUARI
Dünya sanat tarihine bakıldığında çağdaş sanat fuarlarının başlangıcı, 18. YY. ‘da, mağaza ile müzeyi aynı mekânda bir araya getiren Evrensel Sergilere (Büyük Sergiler) dayandırılabilir. Endüstri ürünleri ile sanat eserlerinin bir arada olduğu bu büyük sergiler, sanat ile sanatseverin yoğun katılımla bir araya geldiği ilk organizasyonlar olarak ifade edilebilir. Ekonomideki büyüme, insani ilişkilerin yoğun ve hızlı olduğu merkezlerde mal alış verişindeki hıza oranla sanatsan anlamda da yeni üretim ve paylaşım alanları geliştirmiştir. Bu bağlamda, Sanayi Devrimi’nin sanata ve aynı oranda da sanat yapıtlarının sergilendiği mekâna etkisi göz ardı edilemez. Evrensel Sergilerin ilki olarak kabul edebileceğimiz 1798 Paris sergisi, Jacques Louis David tarafından düzenlenen ilk Endüstri Sergisidir. Evrensel Sergiler, 1914 yılına kadar 8 ila 10 yılda bir yapılırken, 20. yy.’ın başlarında her iki yılda bir yapılmaya başlanmıştır. 1914’ten sonra düzenlenen sergilerin sayıları azalmakla birlikte çapları giderek daha da genişlemiştir. Sanayinin egemenliğinden sıyrılarak sergilenen sanat, artık daha geniş bir alana yayılmaktadır. Sayıları azalan sergilerin gezilip görülme süreleri de kısalmıştır. Yaklaşık 1 ay kadar açık kalan Armory Sergisi de tıpkı Evrensel Sergiler gibi, sergileme modelleri içinde bir kırılma noktası olarak görülebilir. 1913’te New York’ta düzenlenen sergi, 20. yy.’ın ilk sanat fuarı olarak, Braque, Duchamp ve Kandinsky gibi ressamlara yer vermiştir. ABD’de 20. yy.’ın en önemli sanat olayı olarak kabul edilen Armory Sergisi, asıl adıyla Uluslararası Modern Sanat Sergisi, New York’ta 17 Şubat-15 Mart 1913 tarihleri arasında 69. Alay Kışlası adlı yapıda açılır. 1912 yılında Köln’de düzenlenen, Van Gogh, Picasso, Cezanne ve Munch gibi sanatçıların bulunduğu, ilk defa modern sanatın envanterini gerçekleştiren resim ve heykelin bir araya getirildiği sergiden model alan Armory, Avrupalı avangard sanatçılarla ABD’li sanatçıların yapıtlarından oluşmaktadır. 20. yy.’ın ortalarına gelindiğinde ise artık Çağdaş Sanat Fuarlarından söz edilmeye başlanmıştır. “Çağdaş fuarlar, 1965 yılında Lozan’da önce bir grup galerinin yönetiminde başlamış. Sonra giderek kendi başlarına şirketleşmişler. 1967’de düzenlenen Kölner Kunstmarkt (Köln Sanat Pazarı ilk çağdaş Sanat Fuarı sayılıyor. (1989’dan sonra adı sonradan Art Cologne olarak değiştiriliyor)” (Artun, 2011, s.157) 1970 yılında, İsviçre’nin küçük ve sakin bir kenti olan Basel’de düzenlenen, Art Basel dünyanın en çok ses getiren Çağdaş Sanat Fuarı olmuştur. Yaklaşık 3 gün süren fuar için insanlar dünyanın hemen her yerinden gelmiştir. Dolayısıyla fuar süresince Basel kentinin nüfusu neredeyse 2 katına çıkmıştır. Evet, artık sergilerin sayısı azalmış, süresi kısalmış, çapı ise hala çok genişlemiştir. “Art Basel 1970’te ilk kez açıldığında bir bitpazarını andırıyordu. Resimler duvarlara arka arkaya yaslanıyor ve sanat simsarları rulo yaptıkları tabloları koltuklarının altında taşıyorlardı. Bugünlerde fuar saygın bir ortam sağlıyor.” (Thornton, 2012, s.95)
Günümüzde ”Gerek sanatçı gerekse sanat eserini araştırma, inceleme ve satın alma durumunu bir arada yapabilme fırsatı vermesi açısından fuarlar, alışveriş merkezinin sağladığı kolaylığı sağlamaktadırlar.” (Gozde Mulla-Tyhke)
Şimdilerde bütün dünyayı saran internet furyası, gündelik hayatla birlikte sanat piyasasını da çok yönlü etkisi altına almış durumdadır. Sanat artık herkesin her yerde ulaşabileceği bir olgu haline gelmiş, merkezin ve elit olanın tekelinde olmaktan çıkmış, isteyenin istediği anda istediği noktada sahip olabileceği bir varlığa dönüşmüş gibi görünmektedir. Ancak bu bir aldatmacadır. İnternet üzerinden elde edilen sanat çok etkili görünse de gerçek değildir. Artık oturduğumuz yerden dünyanın öbür ucunda üretilen ve paylaşılan eserlere kolaylıkla ulaşabiliyor, eş zamanlı dünya sanatını takip edebiliyoruz. Lakin gerçek bir sanat eserini hala çıplak gözle göremiyor, ona dokunabilecek kadar yakınına sokulamıyoruz. Bunun için hala oturduğumuz yerden kalkıp, müzeleri, galerileri atölyeleri gezmemiz gerekiyor. Bugün, çağdaş sanat fuarları bu imkânı çok yönlü ve zengin bir sunumla ayağımıza kadar getiren çok önemli organizasyonlar olarak öne çıkıyor.
Dünya’da isim yapmış sanat fuarlarının yanında son yıllarda İstanbul ve Ankara’da gelişen fuar kültürünün kent yaşamı ve ülke sanatı açısından ne kadar olumlu sonuçlar doğurduğunu hepimiz görmekteyiz. Antalya, deniz turizmi sayesinde uluslararası tanınırlığa ve yöresel zengin etkileşim kültürüne sahip olması bakımından büyük bir organizasyonla sanat paylaşımın yapılabileceği en uygun şehirlerimizden biri olarak öne çıkıyor; Doğu Akdeniz’deki stratejik konumu, Avrupa, Asya, Afrika, Orta Doğu, Arap Yarımadası-emirlikler ve Kafkaslardaki-Rusya’daki tanınırlığı ve turist popülasyonu, deyim yerindeyse uluslararası kavşak niteliğinde olması ve buna bağlı olarak uzun yıllar içinde edinmiş olduğu marka değeri-uluslararası tanınırlığı sanat fuarı için dikkat çeken en önemli özelliklerden biri olmakla birlikte, sanat piyasası açısından Antalya’yı neredeyse mükemmel bir adres haline getirmektedir.
Proje sahibi “MSR Fuarcılık ve Organizasyon”un bölgede uzun yıllardır fuar organizasyonları yapıyor olması ve çözüm ortağı Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği’nin Türkiye’nin en köklü ve saygın sanat derneği olması, Antalya Belediyesi’nin projeye olan desteği, İstanbul ve Ankara’da uzun yıllardır faaliyet gösteren saygın sanat galerilerinin, ülkemizin isim yapmış sanatçılarının projeyi duyduklarındaki heyecanı hepimiz için Antalya Çağdaş Sanat Fuarı’nın arkasındaki en önemli itici güç olmuştur.
Paylaşım; sanatın ihtiyaç duyduğu en önemli şeydir. Ülkemizin sanat kurumlarının ve sanatçılarının her geçen gün artan uluslararası piyasa değerine yakışır yeni projeler üretmek, nitelikli galerilerle, yaratıcı, sıra dışı sanatçılarla sanatseverleri buluşturmak, en nihayetinde de bu anlamda Antalya’ya ve ülkemize uluslararası yeni bir çağdaş sanat fuarı kazandırmak en büyük amacımızdır. Ne mutlu ki bugün, bunu gerçekleştirecek her türlü imkâna fazlasıyla sahip olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.
Ülkemiz sanatına, bölge kültürüne ve ekonomisine sağladıkları katkı için, girişimci firma MSR Fuarcılık ve Organizasyon Şirketi’ne, projeye destek veren galerilere, sanatçılara, Antalya’nın kamu kurum ve kuruluşlarına, sanatseverlere teşekkür ediyoruz.
Süleyman Dodi Dündar
Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı